Tekin Özdemir
Daha önce yazdığım dosyayı kitaplaştırmak için götürdüğüm bir yayınevi, geri çevirmeden önce yazılı özgeçmişimi de istemişti. Halbuki doğduğum yer, okuduğum okul isimleri yahut kaç çocuk babası olduğumun ne önemi var ki, önemli olan yazının içeriğidir; belki başarılı vurgulama yapılıp yapılamadığı ve de eserin konuya dair ön görüsünün niteliğidir! Bence yazarın uzak geçmişi ve özel hayatıyla teşhir edilmesi gereksizdir ya...
Fakat madem şarttır geleneğe bağlanıp kanıksanmış egoları tatmin etmek, incileri biraz dökelim bari! Ben, 1957 yılının yılbaşı gecesi köyümüzde dünyaya gelmişim. En büyük ağabeyim, dördüncü erkek kardeşe sahip olmanın gururuyla bu anı evimizin duvar taşına kazıyarak ölümsüzleştirmişti. Ama nedense bu tarih nüfus kütüğüme gün-ay-yıl olarak tamamen farklı işlenmiş. Başıma kötü bir şey gelmediği için umursadığım yok, ama resmi kaydımın sahteliği içime pek sinmiyor doğrusu! Kimliğimi her ibraz ettiğimde sanki kalpazanmışım gibi bir hisse kapılıyorum!
İlkokulu köyde, orta ve liseyi Göle’de okuduktan sonra Ankara’ya göçtük, hayatımın işten sayılan yirmi altı yılı ODTÜ’de geçti. Yirmi iki yıldan beridir de yazmaya çalışıyorum; maalesef ki okuma iradesinin son derece kısıtlı olduğu ortamda, işlerin iyi gittiği söylenemez.
Tekin Özdemir