Süleyman Üstüner Dede

Hacı Bektaş-ı Veli’nin, kendisine “Cemalimdir, Cemalimdir.” dediği, baş halifesi ve amcazadesi olan Seyit Cemal (Künyesi: Şeyh Seyyid-i Cemal-i Nureddin) evlatlarındandır. 1962 yılında doğmuştur.

Erciyes Üniversitesi Elektronik Mühendisliği mezunudur. Tüm hayatını iki soru şekillendirmiştir. Birincisi, radyoyu ilk gördüğündehayrette kalarak, radyonun nasıl ses çıkardığı sorusudur. Bu soruyu ilk sorduğunda, “İçinde küçük adamlar var, onlar konuşuyor.” diye cevap almıştır. O halde radyonun içinde küçük insanlar ve bizim dışımızda bambaşka bir dünya olmalıdır diye, düşünmüştür. Bir gün radyo bozulmuş ve radyonun tamiri için eve tamirci çağrılmıştır.

Bu onun için en önemli gündür. Nihayet radyo açılacak ve çok merak ettiği dünya ile küçük adamlar görülecektir. Radyocu gelir ve radyo açılır. Hayal kırıklığı! İçinde bobin, hoparlör, elektronik parçalardan başka bir şey yoktur. Peki, içinde küçük adamlar yoktur ama gerçekten nasıl ses çıkartmaktadır, sorusuna radyo tamircisi dahil olmak üzere kimseden tatmin edici bir cevap alamaz. Bu sorunun en doğru ve en detaylı cevabını bulma arzusu mesleğini seçmesine neden olur.

İkinci soru ise Alevi-Sünni kavramlarını ilk duyduğu günden beri bu farklılığın gerçeğinin ne olduğu sorusudur. Bu soruya aldığı cevaplar da tatmin yönünden radyonun nasıl çalıştığına verilen cevaplardan pek farklı değildir ve ömrünü bu işin gerçeğinin ne olduğunu anlamaya adar. Bu konuda bulabildiği maddi ve manevi ne kadar kaynak ne kadar yazılmış eser varsa bulup objektif olarak okumaya, araştırmaya başlar. “Bulanlar ancak arayanlardır.” Bu maddi ve manevi derin araştırma, Allah’ın izni ve Hünkâr Hacı Bektaş-ı Veli’nin nefesiyle nasip sahipleri için bu eserlerle vücut bulmuştur.

(http://www.suleymanustuner.com.tr/)